Avrupa’nın En İyi Deniz Tatili Merkezleri
Kentin en eski kalbi Tarihi Yarımada’da her köşe başı yeni bir hikâye fısıldar. Hazırsanız, zaman tüneline birlikte adım atalım!
İstanbul’un tarihi yarımadası, Roma’dan Bizans’a, oradan Osmanlı’ya uzanan benzersiz bir mirasa sahip. Daracık sokaklar, taş döşeli avlular ve kubbeli cümle kapıları, insanda adeta bir açık hava müzesi içinde gezinti yapıyormuş hissi uyandırır. Her adımda farklı bir medeniyetin izleriyle karşılaşmak, günlük hayatın tüm stresini unutturur.
Konaklamanızı planlarken doğru oteli seçmek, gezinizin keyfini katlar. Merkeze yakın ve şehrin büyüsüne kapılmanızı kolaylaştıracak İstanbul otelleri seçeneklerine göz atmayı unutmayın.
Tarihi Yarımada’nın kalbinde yer alan Ayasofya, 537 yılında inşa edildiğinden beri pek çok kimliğe büründü. Büyük kubbesi, mozaikleri ve ihtişamlı sütunlarıyla insanı adeta büyüleyen bu eşsiz eser İstanbul’un simgelerinden biri. Sabah erken saatlerde kalabalık başlamadan burayı gezmek, mistik atmosferi derinlemesine hissetmek için ideal.
Yakınındaki Sultanahmet otelleri ise hem Ayasofya’ya hem de Sultanahmet Camii’ne yürüyüş mesafesinde. Bu otellerde konaklayarak şehrin tarihi dokusunu daha yakından hissedebilirsiniz.
Mavi Camii olarak da anılan Sultanahmet Camii, içindeki mavi çiniler ve zarif minareleriyle huzurlu bir mola imkânı sunar. Kendinizi bir masal sahnesinde gibi hissedebileceğiniz bu kutsal mekân, fotoğraf tutkunları için de eşsiz kareler vadediyor.
Osmanlı sultanlarının yüzyıllar boyunca ikâmet ettiği Topkapı Sarayı, dört ana avlusu, kutsal emanetleri barındıran bölümü ve harem dairesiyle tam bir tarih laboratuvarı. Haremdeki renkli çini panolar, gizemli koridorlar ve şehzade odaları arasında dolaşırken, Osmanlı Sarayı’nın günlük yaşamından izlere şahit olmak paha biçilemez bir deneyim olarak öne çıkıyor.
Sarayın yüksek terasından Marmara Denizi’ne uzanan manzara, fotoğraf çekmek isteyenler için unutulmaz bir fon oluşturuyor. Topkapı Sarayı Müzesi biletlerinizi önceden almak isterseniz, erken rezervasyon fırsatlarını değerlendirebilirsiniz.
Tarihi Yarımada’nın suya dair en büyüleyici hazinesi Yerebatan Sarnıcı’dır. Binlerce sütunun gölgesinde yankılanan adımlarınız, sizi tarihi bir romandaki gizemli koridorlarda dolaşıyormuş hissi ile buluşturur. Sarnıcın ortasındaki Medusa başları ve loş ışıklandırma, fotoğraf karelerine mistik bir hava katar.
Tarihi Yarımada’nın ticaret kalbi Kapalıçarşı, 4.000’den fazla dükkanıyla renk, koku ve ses cümbüşü yaşatır. Antika dükkânlarından baharatçılara, el işi halılardan göz alıcı takılara kadar her köşede keyifle kaybolmak mümkündür.
Birkaç sokak ötedeki Mısır Çarşısı ise baharat, kuruyemiş ve şifalı otların en tazelerini bulabileceğiniz eşsiz bir pazar. Evinize götüreceğiniz doğal tatlarla sevdiklerinize küçük sürprizler hazırlayabilirsiniz.
Tarihi Yarımada’nın görece daha sakin köşelerini keşfetmek isteyenler için birkaç öneri:
Bunların dışında taş döşeli ara sokaklarda karşılaşacağınız küçük kafeler, vintage kitapçılar ve el yapımı hediyelikler satan atölyeler, gezinize keyif katacak detaylar olarak sıralanıyor.
Ulaşım:
Zaman:
Yeme-içme
Nerede Konaklamalı?
Tarihi Yarımada’yı adım adım keşfetmek için konaklamanızı Sultanahmet otelleri bölgesine yakın seçmek çok avantajlı. Biraz daha canlı bir atmosfer, sanat galerileri ve kafeler arıyorsanız Beyoğlu otelleri sizin için uygun olabilir. Her iki seçenekte de ulaşımın merkezi noktalara yakın olması, gezinizde zamandan tasarruf etmenizi sağlar.
Evliliğinizi kutlamak için tarihi atmosferde bir balayı tatili planlıyorsanız, Tarihi Yarımada’nın dört bir yanına dağılmış butik otelleri tercih edebilirsiniz. Şömine karşısında kahvaltı, şehrin yedi tepesinden birinde gün doğumunu izlemek ve akşamüstü Boğaz’ın serinliğini hissetmek, unutulmaz anılar biriktirmenizi sağlar.
Akşam vakti, minarelerin ve kubbelerin ışıltısı sokağa yayılır. Eminönü rıhtımından kalkan boğaz tekneleri, şehrin iki yakasını romantik bir şekilde birleştirir. Tur boyunca kentin siluetini seyretmek, İstanbul gecesinin en büyüleyici anlarından biridir.
Gezinizde ruhunuzu da beslemek için birkaç öneri:
Tarihi Yarımada, her adımda size küçük sürprizler sunan, geçmişin ve günümüzün iç içe geçtiği bir açık hava müzesi gibidir. Gezi planınızı yaparken MilPlus’ın sunduğu avantajlı fırsatları kaçırmayın. MilPlus web sitesini ziyaret edin ve bu benzersiz İstanbul deneyimini hemen planlayın!